Abdülmecid Efendi Köşkü

Abdülmecid Efendi Köşkü Tarihçesi
 
Halife Abdülmecid’in adıyla tanınmasına rağmen Abdülmecid Efendi Köşkü, 1880-1885 yılları arasında Mısır Hidivi İsmail Paşa tarafından, yapı için 20.000, mefruşatı için de 8.000 Mısır altını harcanarak av köşkü olarak yaptırılmıştır. Köşk daha sonra II. Abdülhamit tarafından satın alınarak amcazadesi Abdülmecid Efendi’ye tahsis edilir. Böylece av köşkü, sanat severliğiyle tanınan Halife Abdülmecid Efendi’nin hem yazlığı hem de ressamlığını sürdürdüğü bir sanat yuvası olur. Yetenekli bir ressam olan Abdülmecid Efendi, Köşkün dış kapısında Mısır süsleme üslubundan esinlenerek bir süsleme şaheseri yaratır. Köşk bu dönemde sanat ve edebiyat toplantılarına ev sahipliği yapar. Meşrutiyetten sonra siyaset adamlarının ve eski sadrazamların toplantıları da burada gerçekleştirilir. 1924 yılında halifeliğin kaldırılmasıyla gayrimenkullerin tasfiyesi sonucu köşk, İstanbul Defterdarlığı’na geçer ve sonra Mehmet Doğan’a satılır. 1972 yılında mülkiyetinin tamamı Yapı Kredi Bankası’na geçen bu eser son olarak, 2011 yılında Koç Holding Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı tarafından, bu büyük eseri korumak ve gelecek kuşaklara aktarmak amacıyla satın alınır.
 
Abdülmecid Efendi Köşkü Mimari Özellikleri
 
Abdülecid Efendi Köşkü’nün mimarisi ile süslemesinde Osmanlı ve Mısır üslubu hakimdir. Köşkün mimarı Vallaury’dir. Yapıldığı dönemde iki yüz dönüme yakın bir koruluk içinde yer alan bina, mimarisiyle göz kamaştırmaktadır. Bugünkü yapı selamlık binasıdır. Köşkün bodrum katının, harem binaları yönünde de ayrı bir girişi vardır. Selamlık yapısı gerek mimarisi gerek işçiliğiyle ilgi çekicidir. Kapı üzerinde yer alan kitabede küfi yazısı ile “Allah’tan başka galip yoktur” yazısı yer almaktadır. Toplam 1860 m2 kullanım alanına sahip olan köşk, 3 katlıdır. Giriş katında Türk evi geleneğinin geç bir örneği olan büyük bir sofa bulunmaktadır. Dış kapısı kadar tavanları, duvarları ve tüm süslemeleriyle de köşkün İstanbul’da bir benzeri daha bulunmamaktadır. Duvarları kaplayan rengarenk çiniler, çinilerin renkleri, şöminesi, çeşmesi, duvarlarda yer alan hat sanatının en güzel örnekleri, Abdülmecid Efendi Köşkü’nü eşsiz kılan özellikleridir.